<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d14995321\x26blogName\x3dLnP\x27nin+Film+Se%C3%A7kileri\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dSILVER\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://lovenpoisonreviews.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://lovenpoisonreviews.blogspot.com/\x26vt\x3d-4411501431289346612', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

Cuma, Ağustos 05, 2005

Finding Neverland (2004)

Tek kelimeyle muhteşem. Büyüleyici. Aralık ayından beri sahibi olduğum bu filmi daha önce izlemiş olmayı dilerdim. Son zamanlarda izlediğim en iyi filmlerden...

Her zaman savunduğum düşüncenin işlenmesi beni çok mutlu etti. İnançların hakim olduğu hayatların daha mutlu olabileceği. Yazılacak çok şey çıkar bu filmden. Aklıma gelen ve bahsetmek istediğim şeyleri dökeceğim buraya. Herkes hayatının bir döneminde çocukluktan çıkıp yetişkinliğe adım atıyor, belki de atmak zorunda kalıyor. Sorumluluklardan sonsuza dek kaçamayacağımız gerçeği yüzümüze ağır bir tokat olarak vuruluyor. Hayat sevdiklerimizi hatırladığımız sürece yaşanabilir oluyor belki de. Yetişkinlikte bile hayallere yer olmalı her zaman, çünkü insan düş kurduğu sürece yaşayabiliyor, dünyanın da gerçeklerini yadsımadan elbette. Umutları yitirmek yalan söylemek kadar yanlış. Bir yalanı yaşamak da. Hayır film hakkında hiçbir bilgi içermeyecek bu yazı, Depp'in müthiş olduğu dışında. Ve sonunda belki de Neverland'e bir ağı içerecek. Çünkü herkes yaşamının bir noktasında bir şeyi kaybetmiştir, ve kaybetmeye devam edecektir. Devam etme gücü bu şeylere inanmakla gelecektir. Devam ettikçe, hayaller kurdukça büyüyecek bu ruh. Lakin hiçbir zaman doyuma eremeyecek, doyumsuz çünkü insan. Ve her şeye aç; aşka, dostluğa, kardeşliğe ve yalana. Kalp kırmak bir şey katmıyor bence kimseye. Herkesle dost olamayız yine de. İnişleri ve çıkışları olur süreçlerin, en uç noktada başlanır düşmeye. Önemli olan düştüğümüzde yanımızda olanlardır, baki kalanlar. Bir yalanı yaşamak kadar acısı yok dünyada. Ve bunun farkına vardığında hırpalar kendini insan. Ama güçlü olmak kadar bunların üstesinden gelmek de insanın elinde.

Neverland'e giden yollarda çizgi yoktur;
Oraya varmak isteyen uçarak gidebilir zaten.
Ve hatta kanatlara da ihtiyaç yoktur;
Düş gücü gerektirir sadece en içten.
Sularda yüzmek için oksijene ihtiyaç yoktur;
Çünkü yaşamak nefes almak değildir Neverland'de.
Gidebilir mi peki herkes bu düşsel ülkeye?
Pasaport'a ve vizeye gerek yoktur Neverland'de.

0 Yorumlar:

Yorum Gönder

<< Home