<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d14995321\x26blogName\x3dLnP\x27nin+Film+Se%C3%A7kileri\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dSILVER\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://lovenpoisonreviews.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttps://lovenpoisonreviews.blogspot.com/\x26vt\x3d8062575253504763821', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script>

Cumartesi, Ağustos 06, 2005

Bananas (1971)

Woody Allen filmlerine bayılıyorum. Absürdlüğüne, sakarlıklara ve de hikayelere. Her filmi ayrı bir dünya, Bananas da ayrı bir komedi. Eşi benzeri olmayan bir deneyim. Woody Allen'ı günümüzün Charlie Chaplin'i olarak görmüşümdür hep. Filmlerindeki çoğu sahneleri ve genel olarak hikaye anlatımı benzeşmekte. Diyalogsuz müzik eşliğinde yapılan çeşitli komik sahneleri özellikle. Ve çoğu zaman bir eşya (baston gibi) eşliğindeki sahneler. O paranoyak halleri, diyaloglardaki karmaşa ve sürekli bir kaos hakimiyeti müthiş. Sürekli olarak kendisini sorgulaması, kadınlarla olan imkansız arkadaşlıkları hayran olanası. Allen kesinlikle yaşayan yönetmenlerin en büyüklerinden.

Bu filmi de klasik bir Woody Allen filmi. Ana hikayede Asilere katılan bir New Yorker var ve devrim sürecinde San Marcos, ama arkasında tanıdık bildik Allen. Yine çok komik, yine çok sakar ve herşey yine kaotik. Açılış sekansı ise ayrı bir olay; San Marcos başbakanının suikastini bekleyen onlarca insan ve bunu canlı yayınlayan Amerikan medyası. Her sahnesinde absürd komik olaylarla bezeli filmde Fielding (Allen) birgün bir kızla tanışır ve kızdan ayrıldığında San Marcos'a gider hiç alakası olmamasına rağmen devrimi gerçekleştirir ve San Marcos'a başbakan olur. Daha sonrasında Amerika'ya, aslında memleketine, diktatör olarak dönüp anlaşmalar yapmaya kalkışır. **SPOILER** Geri döndüğünde aynı kız kendisini bulur ve diktatör olduğunu sandığı bu kişiye aşık olur. Birkaç dakika içinde gerçek ortaya çıkar ve Fielding mahkemede yargılanır. Aslında olmadığı kişi için suçlanır. **/SPOILER** Mahkeme sahnelerinin tamamı, özellikle jürinin joint çektiği ve Fielding'in hem avukat, hem de tanık olduğu sekanslar öldürücü... Filmin bitişi de başlangıcı gibi çok mizahi. "Bananas" entelektüel komedi izlemek isteyenlere birebir.

Birazdan "Stardust Memories" başlayacak. Varoluşçu bir filmdir ve mükemmeldir. Daha önce yine CNBC-e'de izlemiştim ama bu sefer izleyeceğimi pek sanmıyorum...

1 Yorumlar:

At Cumartesi, Ağustos 13, 2005 8:34:00 ÖS, Anonymous Adsız demiş ki...

evet, evet. izlemek istiyorum bunu, istiyorum

 

Yorum Gönder

<< Home